Dijitalde iyi bir ajanda tutarım, mümkün olduğunda gerek iş gerek sosyal her aktivitemi de kaydetmeye çalışırım. Geçen gün geriye dönüp bir göz attım; son düzenlediğimiz müşteri ‘roadshow’ ‘un üzerinden neredeyse bir yıl ve katıldığım son fuar olan Convene’nin üzerinden ise tam bir yıl geçmiş…
Dünyanın Covid 19 ile tanışmasının üzerinden ise neredeyse on beş aydan fazla bir zaman geçti.
Hiç kuşkusuz bu pandemi sürecinde en fazla zarar gören iş kolu turizm sektörü oldu. Geçenlerde sokağa çıkma yasakları arasında bir meslektaşım ile yaptığımız ayaküstü kahve sohbetinde bu sürecin bizi ne kadar geriye götürmüş olduğunu tartışırken ortak fikrimiz en iyi koşullarla en az iki muhtemelen üç yıl geriye düşmüş olduğumuzu öngördük!
Peki, gelelim başlığımızdaki soruya, tünelin ucunda ışık var mı ? Biz bu ışığı görmek için ne yaptık?
Son bir yıldır, kendimiz ve sevdiklerimiz için bolca endişelendik, pandemi’nin her evresini yaşadık, mutasyonlarla tanıştık daha da fazla endişe ettik. İşimiz için yeni çıkış yolları aradık, onlarca “zoom” toplantısı yaptık. Yoğun bir dijitalleşme kovalamacası yaşadık, yepyeni uygulamalarla tanıştık, sanal fuarlarda müşterilerimizle buluştuk daha da yaratıcı olup ürünlerimizi dijital mecralar da satmaya çalıştık. Sonuçta yönetemediğimiz bir süreç içerisinde birçok çıkmaz sokağa girip çıktık.
Bu kadar türbülansın içinde genel duruma ne kadar etki edebildik? Sanırım pek az…
Ne zaman normale döneriz başlıklı yazımı Linkedin de 29 Nisan’da yazmışım neredeyse on ay önce.
Yazıyı şöyle bitirmişim;
Son söz olarak, özellikle vurgulamak gerekir ki, bu krizden çıktığımız gün hepimiz başlama çizgisinde beraber olacağız ve yarış tekrar başlayacak ve bu yaptığımız ‘antrenmanlar’ bizim daha rahat bir yarış koşmamızı sağlayacak.
Tekrar başlayacağımız güne değil, bugüne ve yapabildiklerimize odaklanalım.
Peki, biz bu dönemi, gelin son bir yıl diyelim, nasıl geçirdik; İş kolumuzda iki tür davranış gördüm;
– İşi akışına bırakıp ( bir yandan da sürekli şikâyet edip ) organizasyonlarını reaktif modda tutanlar;
– Sürekli durum analizi yapıp aksiyon alanlar, ve organizasyonlarını proaktif modda tutanlar;
Reaktif modda kalmayı tercih edenler; Biz neyi değiştirebiliriz ki, önemli olan bu sürede minimum para kaybedelim, bekleyim görelim nasılsa işler yoluna girecek, girdiğinde de kaldığımız yerden devam ederiz diyenler. Firmalarını belki de uykuya yatırıp, uzun bir tatile çıkanlar. Onlara pek söyleyebileceğim bir tavsiyem yok doğrusu…
Peki, proaktif modda olmayı tercih edip odaklarını ve yaratıcılıklarını işlerinde tutanlar; biz neleri değiştirebiliriz sorusuna cevap arayıp, süreci kabul etmeyip, tünelin sonundaki ışığı görmeye çalışanlar…
İşte size bu çabanızda yardımcı olabilecek birkaç tavsiye.
– “Uzaktan liderlik” yapabilme becerilerinizi geliştirin.
– Uzaktan çalışma hepimiz için rahat gözükse de birçok zorluğu da beraberinde getirdi. Bu süreçte ekibinizin fiziksek ve mental durumunu da göz ardı etmeyin, ekibinizin her bir üyesi için yeterli zaman ayırın, ihtiyaçlarına cevap vermeye gayret edin. Bu görüşmelerinizi görüntülü yapmaya dikkat edin.
– Ekibiniz ile nasıl komünikasyon halinde olacağınıza karar verin; tutarlı, ulaşılabilir ve şeffaf olun!
– Ekibinizin odaklı ve verimli olmalarını sağlayın.
– Uzaktan çalışmanın belki de en kötü özelliği ‘zamansız’ olması, bu noktada ekibinizin iş / hayat dengesine özen gösterdiğinize emin olun
· Bildiğiniz işi (en iyi şekilde yapmaya devam edin !
– İşletmenizin kasları, bilgi birikiminiz sizi en iyi bildiğiniz iş alanında parlatıyor, buna güvenin. Sırf başkaları yapıyor diye size uzak alanlarda enerjinizi harcamayın.
· Finansınıza daha fazla vakit ayırın!
– Dinamik bütçe yapmaya devam edin. Kötü senaryolar üzerinden ilerleyin.
– Kararlarınızı rasyonellikle alın. Beyniniz, kalbinize göre daha ön planda olsun.
· Müşterilerinizi Unutmayın.
– Bu dönemlerde ilişkilerinizi geliştirmek için harika fırsatlar yaratabilirsiniz. Bu mutlaka bir satış yapacaksınız anlamına da gelmiyor, yeni iş ağları kurgulamak için stratejiler oluşturmaya odaklanın ve yeni fırsatları kovalayın.
– Firmanızın ‘Dijital ‘dönüşüm’ için stratejiler oluşturun. Bunun için öncelikle kendi dijital okuryazarlığınızı arttırmanız gerektiğini unutmayın, dijital atölyeler den faydalanın. Google birçok atölyeyi ücretsiz sunuyor. ( Google Dijital Atölye )
Siz aradıkça tünelin sonunda her zaman ışık var..
Daha Sağlıklı Günlere!
Yazar: Ömür Yeker
